BEHDİNAN / ANF - KONGRA GEL 10. Genel Kurulu, 161 delegenin katılımıyla Medya Savunma Alanları’nda gerçekleştirildi. KONGRA GEL Eşbaşkanlığı’na Remzi Kartal ve Hacer Zagros, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı’na da Cemil Bayık ve Besê Hozat yeniden seçildiler. Ayrıca yarısı kadınlardan oluşan 34 kişilik KCK Yürütme Konseyi üyeleri seçildi. Kongra-Gel Divanı ile KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürdistan dağlarında gerçekleştirilen 10. Kongra-Gel Genel Kurul toplantısının sonuçlarına ilişkin ise yazılı açıklama yaptı. Açılış konuşmasından sonra delegeler Kürtçe, Arapça, Farsça ve Türkçe yemin etti. Sonuç bildirgesinde, Sykes-Picot Antlaşması’nın yüzüncü yıldönümünde Ortadoğu’daki yüzyıllık dengelerin bozulduğu ve kurulan sistemin dağıldığına vurgu yapılan açıklamada, eski siyasi dengeler, politikalar ve sorunlara çözüm yöntemleriyle artık sonuç alınamayan Ortadoğu’da, başta siyasal ve sosyal alanlar olmak üzere tüm alanlarda tam bir kaos içine girildiği belirtildi. Ortadoğu’da yeni dengelerin kurulması mücadelesinin verildiği bu kaos ortamında, yaşanan üçüncü dünya savaşının tüm şiddetiyle devam ettiğini kaydeden Kongra-Gel Divanı ve KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması “Merkezinde Kürdistan, Türkiye, Suriye ve Irak’ın yer aldığı bölgemizdeki bu savaşta, Başkan Apo çizgisindeki Kürt Özgürlük Hareketi dışında hiçbir siyasi gücün savaşa yol açan sorunlara ilişkin bir çözüm projesi bulunmamaktadır” diye devam etti. Ortadoğu’daki özgürlük ve demokrasi mücadelesinin düğümünün Bakurê Kurdistan ve Türkiye’de çözüleceği değerlendirmesi yer alan açıklamada, “Tamamen antidemokratik ve Kürt karşıtı bir yönelime giren faşist AKP’yi mücadele çizgisi dışında durdurmanın mümkün olmadığını ortaya koyan Genel Kurul toplantımız, tüm Kürt halkını ve Türkiye halklarını birlik içinde ortak mücadeleye çağırmıştır” denildi.
Özyönetim değerlendirmesi
Açıklamada, toplantıda, aylarca süren özyönetim direnişlerinin de kapsamlıca değerlendirildiği belirtilerek şu tespitlerde bulunuldu “Bu direnişlerle özgürlük iradesini ortaya koyan ve kahramanca bir direniş sergileyen halkımızın, böylece kendi özgürlük ve direniş iradesini daha üst bir düzeye çıkardığını ve özgür geleceğini kurma gücü ve güvencesini yarattığını belirlemiş, bu irade ve direniş düzeyiyle Kürt halkının mutlaka kazanacağını ifade etmiştir” diye belirtildi. “Sömürgeci Türk ordusunun özyönetim direnişlerine tanklar ve toplarla müdahale etmesi sonrasında, gerilla güçlerimiz de koşulların elverdiği ölçüde özyönetim direnişlerine en yüksek düzeyde destek vermiş; bu direnişlerde yenilmez bir iradenin ortaya çıkmasında tarihi rolünü oynamıştır” denilen açıklamada, devletin yaşadığı çaresizliğe ve soykırım suçlarını örtbas etmeye çalışma çabalarına da işaret edildi. Kongra-Gel Genel Kurul toplantısında, Rojava ve Suriye’deki gelişmelerin de değerlendirildiği, “Tarihi Kobanê Direnişi, Girê Spî, Til Hemis, Hol, Şeddadê ve Tişrîn hamleleri ve Minbic’in özgürleştirilmesiyle birlikte, Rojava Devrimi tüm Kuzey Suriye Devrimi haline gelmiş bulunmaktadır. Minbic’in özgürleştirilmesi tüm Suriye’nin demokratikleşmesinin temeli olan Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nu güçlendirmiş, Suriye’de demokratik bir sistemin kurulması önündeki engelleri büyük oranda kaldırmış bulunmaktadır” denildi. Toplantıda, Başurê Kurdistan’daki siyasi ve sosyal duruma ilişkin, “temel sorun demokratik zihniyet ve demokratikleşme eksikliği” tespiti yapıldı. Doğu Kürdistan ve İran’daki gelişmelere ilişkin ise “Rojhilat halkımızın, İran’ın ve tüm Ortadoğu’nun demokratikleştirilmesinde rolünü oynayabileceği üzerinde durulmuş; güçlü kültürel düzeyi ve kapitalist moderniteden en az etkilenen yapısıyla, Ortadoğu halklarının toplumsal demokrasi ve özgürlük mücadelesinde çok önemli bir rol oynayacağı vurgulanmıştır” denildi. Açıklamada “Toplantımız bu tarihsel ve güncel gerçeklikler ışığında, tüm Kürdistanlı siyasi güçleri Ulusal Kongreyi gerçekleştirme doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmıştır” denildi.
Askere gitmeyin çağrısı
Açıklamada, Ortadoğu’da var olan kaos ortamında çok kirli bir savaşın yürütülmekte olduğu gerçeği temelinde, tüm halkların özsavunmasının acil görev haline geldiği belirtilerek, “Kürt gençlerini hiçbir yerde askere gitmemeye, gidenleri de firar edip özgürlük savaşçısı olarak gerilla saflarında yerlerini almaya çağırmıştır. Ayrıca başta Türkiye halkları olmak üzere tüm bölge halklarına, Kürtlere karşı savaşmamaları için kendi çocuklarını askere göndermeme çağrısı yapmıştır.”
Uluslararası çağrı
Sykes-Picot Antlaşması’nın yüzüncü yıldönümünde, uluslararası güçlerin ve bölge devletlerine de demokratik Ortadoğu’nun ortaya çıkarılmasında rollerini oynamaya ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağrısı yapıldı.
Gerillanın büyük çabası oldu
Kongrede kapanış konuşması KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık tarafından yapıldı. 10. Genel Kurulu Şengal, Rojava, Bakurê Kurdistan’da yaşamını yitirenlere adayan Bayık, “Artık konuşmalar tamamlandı, değerlendirmeler tamamlandı, kongre kararları üzerinde pratiğe girmemiz gerekiyor. Söz değil pratik zamanı! Geliştireceğimiz pratikle sonuçlar ortaya çıkacaktır. Eğer Genel Kurul başarıyla sonuçlanmışsa bunda Önderliğin emeği, halkımızın, gerillanın büyük çabası ve emeği çok büyük olmuştur” dedi.
İnşa ve direniş beraber yürümeli
İnşa ve direnişin birlikte yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Bayık, “Eğer bunlar birlikte yürütülmezse bizler hedeflerimize ulaşamayız. Ne kadar inşayı geliştirirsen o kadar direnişi güçlendirirsin, ne kadar direnişi geliştirirsen o kadar inşayı geliştirirsin. İnşa sadece bir dönem için değildir. Eğer inşa bu şekilde doğru anlaşılırsa, doğru da geliştirilir. Bizim sloganımız inşa ve direnişi birlikte geliştirmektir. Genel Kurul da sloganını bu temelde “Demokratik özerkliği geliştirelim, Önderliğin ve halkın özgürlüğünü kesinleştirelim” biçiminde belirledi” sözlerini kullandı. Bayık, Kürt Halk Önder Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride de değinerek, “Tüm gelişme ve değişimler Önderlik çizgisi etrafında gelişmektedir. Sadece Kürdistan’da değil, Ortadoğu’da ne oluyorsa hepsi Önderliğimizin etrafında gelişmektedir. Eğer bizler bundan böyle değişimi ve gelişimi yaşayacaksak, önümüze koyduğumuz hedefleri hayata geçireceksek, Önderliği bu çalışmaların merkezine koyduğumuz oranda bu hedefleri gerçekleştirebiliriz” dedi.