HABER MERKEZİ - Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile sokakları mesken edinen gruplar, Alevi yurttaşlara yönelik provokatif yaklaşımlar içerisinde. Demokratik Alevi Derneği, Dersimliler Derneği, Elbistanlılar Derneği, Hacı Bektaş Veli Cemevi ve bir çok Alevi kurumu, Alevilere yönelik gelişen saldırı girişimlerine karşı Tuzluçayır Cemevinde basın toplantısı düzenledi. "Biz aleviler askeri darbelere, sivil diktatörlüğe ikrar vermiyoruz" yazılı pankartın açıldığı toplantıda grup adına Hacı Bektaş Cemevi Yöneticisi Ali Rıza Yıldırım konuştu.
Kendi politikalarının sonucu
Yıldırım, ortaya çıkan darbe girişimine, AKP'nin yıllardır uyguladığı politikaların neden olduğunu ve darbe girişiminden AKP iktidarının birinci dereceden sorumlu olduğunun altını çizdi. Yıldırım, "Dolayısıyla cemaate karşı mücadele eden tüm kurum ve kişilerin aslında gerçek bir mücadele yürütmediği kanıtlanmıştır. Demokratik, sosyalist, yurtsever oluşum ve partileri bir tarafa bırakırsak geri kalan tüm siyasi oluşumlar bu hareketle işbirliği yaptılar. Tüm bunlardan anlıyoruz ki bu darbenin mağduru gibi görünenler bu darbenin birinci dereceden sorumlularıdır" dedi.
Herkes darbeye karşı çıktı
Toplumun tüm kesimlerinin darbeye karşı çıkmasına rağmen AKP ve Erdoğan'ın "Sadece AKP kitlesi darbecilere karşı dik durdu" algısı yaratmaya çalıştığına dikkat çeken Yıldırım, "Geniş halk kesimlerinin darbeye karşı çıkması ne AKP'nin darbecilerle geçmişteki ilişkilerini örtmek ne de Erdoğan'ın 7 Haziran seçimlerinden sonra toplumun iradesini hiçe saymasından dolayı değildir. Darbeye karşı çıkanlar, demokrasi ve sivil siyasetin işlemesini talep ettiler" diye konuştu.
'Aleviler kendini savunacak'
Darbe girişimi sonrasında sokağa çıkan kitlenin özellikle Kürt ve Alevileri hedef aldığına işaret eden Yıldırım, durumun kaygı verici boyuta ulaştığını söyledi. Sokaktakilerin DAİŞ uzantısı kesimler olduğuna işaret eden Yıldırım, "Bu gruplar alevi mahallelerine tehdit ve korku salmak istemektedir. AKP hükümeti ise bu duruma sessiz kaldı. Baskı politikalarıyla, Aleviler kışkırtıcı eylemler ile AKP kendi tabanını konsolide etmeye çalışmaktadır. Hükümete sesleniyoruz, Alevi toplumu yalnız ve savunmasız değildir. Alevilerin IŞİD'vari çetelere karşı kendini koruma ve meşru müdafaa hakkı vardır" açıklamasında bulundu.
'Darbeciler Kürt kentlerini yıkanlardır'
Yıldırım, darbenin Kürdistan'daki savaşla ilişkisini de şu sözlerle dile getirdi: "Türkiye halkları ve inanç kesimleri bir bütün halinde darbeye karşıdır. Aslında bu darbe 7 Haziran seçim sürecinde sivil bir darbe olarak halkın siyasal iradesinin yok sayılması ile başlamıştır. Şimdi olan ise askeri darbe çabasıdır. Darbeye karşı darbe yapılmaya çalışılmıştır. Oysa söz konusu darbeyi yapmak isteyenler Kürt kentlerini yerle bir eden, binlerce insanın canına mal olan savaşı yürütenlerdir. Bundan dolayı biz alevi örgütleri olarak sivil diktatörlüğe de askeri darbeye de ikrar vermiyoruz"
(DİHA)