"Duyarlılığı uyandıracak her bir adım, kazanılacak bir can olabilir" diyerek Beykoz'dan Şemzînan'a uzanacak 1826 kilometrelik yürüyüşlerine dün başlayan barış yürüyüşçüleri Resul Kalyoncu, Vedat Çamlı ve Mustafa Aksoy, yol boyunca ulaşmayı hedefledikleri 1 milyon kişiye AKP'nin savaş politikalarına karşı barışı anlatacak.
AKP'nin sarıldığı savaş politikalarına karşı Resul Kalyoncu, Vedat Çamlı ve Mustafa Aksoy isimli üç genç "barış" için yola koyuldu. Kamuoyunun isimlerini ilk kez geçtiğimiz yılın 27 Eylül tarihinde Beykoz'dan başlatıp 17 Kasım 2015 tarihinde Gürcistan Sarp Sınır Kapısı'nda sonlandırdıkları "Barış Yürüyüşü" ile duyduğu bu üç barış savunucu, bu kez İstanbul Beykoz'dan başlatıp Şemzînan'da (Şemdinli) son bulacak yürüyüşleri ile gündeme geldi.
"Bu sesleniş sadece bir kesime değil tüm insanlığadır...Duyarlılığı uyandıracak her bir adım, kazanılacak bir can olabilir" diyerek dün yürüyüşlerine başlamaları ile birlikte hemen polislerce gözaltına alınan Barış Yürüyüşçüleri, sonrasında serbest bırakılmalarının ardından yürüyüşlerine kaldıkları yerden devam etti. Şemzînan'a kadar 1826 kilometre yolu yürüyerek kat edecek olan 3 isim, ikinci gününde oldukları bu yürüyüşlerini 3 ay tamamlamayı planlıyor.
Halkın yoğun ilgisiyle karşılaşan barış yürüyüşçülerini yolda çeviren yurttaşlar, yürüyüşün amacına ilişkin bilgi aldı. Yurttaşlara bu eylemsellikleri hakkında bilgi veren gençler, tekrardan yola koyuldu.
Barış yürüyüşçüleri, ilk günlerine eşlik eden DİHA muhabirine yürüyüşlerinin amacı hakkında bilgi verdi.
Neden Şemzînan'ı seçtiler?
Yürüyüşçülerden Resul Kalyoncu (37), yürüyüşlerinin final noktası olarak Şemzînan'ı neden tercih ettiklerini "sınırın en uç noktası" olarak açıkladı. Kalyoncu, "Ülkemiz sınırları içerisinde en uç noktaya kadar, en son insana kadar ulaşmayı barışı, insanlığı, kardeşliği anlatmak istiyoruz" dedi.
Şemz'inan'a uzanan 1826 km'lik yolu 70-90 günlük bir sürede tamamlamayı planladıklarını belirterek, yolda karışılacakları tüm zorluk ve engellemelerin insanların çektikleri acıların yanında bir anlamı olmadığını ifade eden Kalyoncu, "Zaman, ayağa kalkma zamanıdır. Allah kimseyi evlat acısı yaşatmasın, o yüzden problem etmiyoruz" diye konuştu.
Amaçlarının sadece barışı dillendirmek olduğunu ve Şemzînan'a varana kadar 1 milyon kişiye ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Kalyoncu, "Yürüyeceğiz, anlatacağız artık insanların eceliyle ölmesini istiyoruz. Halkların birbirine sarılmasını istiyoruz. Bunu başka türlü sağlama sansımız yok. Bir kesimin değil, tüm kesimlerin barışa duyarlı olması gerekiyor" sözleriyle de herkesi barış için duyarlı olmaya davet etti.
'Orman yangınlarına karşı da yürütüyoruz'
Kayseri Sivil Havacılık öğrencisi Mustafa Aksoy (24) ise, yürüyüşlerindeki esas amaçlarının insanın ve her türlü canlının yaşayabileceği bir dünyanın yaratılması olduğunu vurguladı.
Amaçlarını "Barışı, Karadenizli ya da İngiliz ya da Kürdün istemesi gerekmiyor, herkesin istemesi gerekiyor. Bir gün çocuğunuz savaş uğruna öldüğü zaman üzüleceksiniz. İnsanlar ölmesin ki üzülmeyelim" sözleriyle özetleyen diyen Aksoy, dünya üzerindeki tüm varlıkların yaşama hakkı olduğuna dikkat çekerek, yürüyüşlerinin aynı zamanda orman yangınlarına karşı, küresel ısınmaya da karşı olduğunu ifade etti.
'Bizler bir bütünüz'
Karadeniz Teknik Üniversite Öğrencisi Vedat Çamlı (22) da yürüyüşte er almak için Qers'ten (Kars) İstanbul'a gelmiş. Bir kesime yada bir kişiye hitap etmediklerimi öncelikli hedeflerinin insanların kendileriyle barışabilmeleri olduğunu dile getiren Çamlı, "Bizler kendimizle barışabilirsek eğer başka insanlarla da barışabiliriz" dedi.
İstanbul, Qers yada Sakarya'nın aslında birbirinden çok da farklı olmadığını söyleyen Çamlı, sahip olduğu kimliği ile Türkiye'nin 81 iline rahatlıkla girmek istediğini belirtti. Çamlı, "Bizler bir bütünüz, ayrılmaz bir parçayız. Yap-boz'un birden fazla parçası vardır ama hepsi bir araya geldiğinde bir anlam ifade eder. Bizler de bu şekilde bir anlam ifade edeceğiz" diye konuştu.
Diha