Türkiye, önceki gün İstanbul'da gerçekleştirilen bombalı saldırı ile sarsıldı. Saldırının yöntemi ve ortaya çıkan detaylar DAİŞ'i işaret ederken, hükümetin siyasi sorumsuzluğu ise sürüyor. 41 kişinin hayatını kaybettiği ve bilançonun her geçen saat ağırlaştığı saldırıyla ilgili de hükümet kanadından "Güvenlik zafiyeti yok" denilerek, eski ezberler tekrarlandı. Buna rağmen daha önce ortaya çıkan belgelere göre, Ankara başta olmak üzere katliamların birçoğu hükümetin bilgisi dahilinde gerçekleşti.
Zafiyet var ama istifa yok
Belgelere rağmen son bir yılda yüzlerce can alan DAİŞ'in bu saldırılarından ülkeyi yöneten hükümet sorumluluk almadığı gibi şimdiye kadar kamu görevlileri ile ilgili de herhangi bir soruşturma açılmadı.
Türkiye DAİŞ saldırıları ile ilk olarak Hatay'ın Reyhanlı ilçesinden 11 Mayıs 2013'te yaşanan ve 52 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyla tanıştı. Bu tarihten sonra Türkiye'nin gündeminden düşmeyen DAİŞ'in saldırılarında sadece son bir yılda 185 kişi yaşamını yitirdi ve şimdiye kadar yapılan saldırıların tamamı hükümete yönelik muhalifler hedef alındı.
Niğde saldırısı
Niğde'nin Ulukışla ilçesinde 20 Mart 2014 günü İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani, Almanya vatandaşı Benyamin Xu ve Makedonya vatandaşı Muhammed Zakiri, yol çevirmesi sırasında jandarmaya ateş açtı. Saldırıda jandarma astsubay Adil Kozanoğlu ve polis Adem Çoban yaşamını yitirdi, kamyon sürücüsü Turan Yaşar hayatını kaybetti, 7 asker ve yolcu otobüsündeki 1 kişi de yaralandı.
DAİŞ'in Türkiye'de saldırı gerçekleştireceği yönünde ciddi istihbaratların geldiği bir dönemde 6 Ocak 2015'te İstanbul Sultanahmet'teki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Turizm Şube Müdürlüğü'ne canlı bombalı saldırı düzenlendi. Olayda bir polis yaşamını yitirdi.
Adana ve Mersin'de HDP'ye bomba
Bu saldırıdan sonra 7 Haziran seçimlerine bir hafta kala HDP'nin Adana ve Mersin il binalarında eş zamanlı bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda şans eseri yaşamını yitiren olmadı.
HDP mitingi: Saldırgan bir gün önce yakalanıp bırakıldı
DAİŞ'in ilk büyük saldırısı ise HDP'nin 5 Haziran 2016'daki Amed (Diyarbakır) mitingine dönük oldu. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın katılacağı mitinge dönük saldırıdan bir gün önce kaldığı otelde polislerce hakkında işlem yapılıp bırakılan Orhan Güngör isimli DAİŞ üyesi tarafından gerçekleştirilen saldırıda, 5 kişi yaşamını yitirdi, 402 kişi yaralandı.
Pirsûs'ta 33 genç hayatını kaybetti
Riha'ın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015 günü Kobanê ile dayanışmak için kentte gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençlere dönük gerçekleştirilen saldırıda 33 genç yaşamını yitirdi. Katliamın emniyetin bilgisi dâhilinde olduğu daha sonra soruşturma dosyasına giren belgelerle ortaya çıktı.
100 kişi katledildi tek bir sorumlu bulunmadı
Türkiye tarihindeki en kanlı saldırı olarak tarihe geçen 10 Ekim Ankara katliamı DAİŞ'in en kanlı saldırılarından biri oldu. Barış için bir araya gelen yüz binleri hedef alan saldırıda 100 kişi yaşamını yitirirken, 493 kişi de yaralandı. Katliamın ardından istihbarat belgelerinde DAİŞ'in mitingi hedef alacağı yönünde belgelerde ortaya çıkarken, hazırlanan iddianamede sorumluluğu bulunan tek bir kamu görevlisinin ismi dahi geçmedi.
Turist ve polisler hedef alındı
İstanbul Sultanahmet'teki Alman Çeşmesi'nin önündeki Alman turist grubunu hedef alan DAİŞ'in üyesinin Ocak 2016'daki saldırısında ise 10 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı. DAİŞ'in İstanbul'daki üçüncü saldırısı ise, İstiklal Caddesi'nde Beyoğlu Kaymakamlığı önünde İsrailli bir turist kafilesine dönük gerçekleşti. Saldırıda 5 kişi öldü, 37 kişi de yaralandı. 1 Mayıs günü de Antep Emniyet Müdürlüğü'nü hedef alan DAİŞ'in bombalı araçla gerçekleştirdiği saldırıda 2 polis yaşamını yitirdi, 18'i polis 22 kişi yaralandı.
DAİŞ'in dün gerçekleştirdiği saldırıda da 41 kişi yaşamını yitirirken, DAİŞ'in Türkiye'de gerçekleştirdiği saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı 253 yükseldi.
Bu kadar ciddi saldırılar düzenleyen DAİŞ'in bu saldırıların tümünün altında "güvenlik zafiyeti" ortaya çıkarken, tek bir hükümet yetkilisi istifa etmedi.
DİHA