HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, açıklama yaparak, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda meydana gelen katliamı lanetledi.
Açıklamada, "Bu insanlık dışı saldırının sonucunda maalesef 36 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 147 yurttaşımız yaralanmıştır. Yaşamını yitiren insanlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bütün toplumla bu büyük acıyı paylaşıyoruz. Sivil yurttaşları hedefleyen insanlık düşmanı terör saldırılarını en sert şekilde kınıyoruz" denildi.
'IŞİD'E KARŞI DAHA FAZLA MÜCADELE VE DAYANIŞMA'
"IŞİD gibi yapıların saldırılarının sınır tanımaksızın tırmanmasına ve bunların giderek ağırlaşan sonuçlarına üzülerek tanık oluyoruz" vurgusunun yapıldığı açıklamada, şöyle devam edildi:
"Beyrut'tan Reyhanlı'ya, Suruç'tan Paris'e, Bağdat'tan Kobanê'ye, Tunus'tan Brüksel’e, Ankara’dan İstanbul’a, Irak’tan Suriye’ye kadar çok geniş bir coğrafyada insanlık suçu işleyen IŞİD’e karşı daha fazla mücadele ve dayanışma içinde olmamızın önemi açıktır.
Bu yapıların bu kadar rahat saldırılar yapabiliyor olmasında, bunlara destek veren hükümetlerin sorumluluğu büyüktür. Dış politikasını barbar çetelere destek üzerinden kuran, halen 'El Nusra neden terörist oluyormuş' diye soran bir zihniyet bugün yaşananların da sorumlusudur.
Yanlış dış politikanın, şimdiye kadar insanlığa karşı suçlarıyla bilinen barbar çetelerle yürütülen yanlış ilişkilerin ağır faturasını ne yazık ki yurttaşlarımız ödemek zorunda kalıyor. Suriye'yi yaşanmaz bir ülke haline getiren silah sevkiyatlarının, verilen lojistik desteklerin sonuçları, bugün tüm yurttaşlarımızın yaşam haklarını tehdit ediyor.
Dış politikası tam bir fiyasko olan siyasi iktidarın ve bunun taşıyıcılarının hiçbir utanma ve sıkılma yaşamadan koltuklarında oturmaya devam edip, ‘tek adam’ yönetimini sağlamak için çabalamalarını ibretle izliyoruz."
'AKP İSTİKRAR VE HUZUR GETİREMEZ'
İktidarın Türkiye’ye istikrar ve huzur getirme özelliğine sahip olmadığına dikkati çeken Demirtaş ve Yüksekdağ, "Ülke içinde ve dış dünyayla ilişkilerinde iktidarını sürdürmek için gerginlik, kutuplaşma, çatışma ve savaşı kullanan bir zihniyetin huzur ve istikrar iddiaları yok hükmündedir. Dışımızdaki dünyanın açık bir biçimde gördüğü bu gerçekliğin Türkiye’de de fark edilmesi, bu gidişe 'dur' demenin bir adımı olacaktır" dedi.